{ "title": "Beyaz Kan Hücreleri", "image": "https://www.hucreler.gen.tr/images/beyaz-kan-hucreleri.gif", "date": "19.01.2024 12:29:49", "author": "Selen Karadeniz", "article": [ { "article": "
Beyaz kan hücreleri, vücudu enfeksiyonlardan koruyan, bağışıklık sistemi parçasıdır. Bu hücreler kanın şekilli elemanları arasında %1'lik bölümünü oluşturmaktadır. Kırmızı kan hücrelerine göre oldukça az sayıdadır. Ancak herhangi bir enfeksiyon sırasında sayıca artarlar. Hücreler kısmen kemik iliğinde üretilirken, kısmen de lenfoid dokularda üretilmektedir. 4-8 saat dolaşımda kalırlar. Dokularda 4-5 gün yaşayabilirler. Beyaz kan hücreleri granül içermelerine göre 2 gruba ayrılır. Granül içerenler granülositler, içermeyenler ise agranülositler olarak tanımlanırlar.

Granülositler

3 türde beyaz kan hücresi bulunmaktadır.

1) Nötrofiller: Bunlar beyaz kan hücrelerinin en yaygın olan türleridir. Soluk mavi pembe granülleri bulunur. Beyaz kan hücrelerinin yaklaşık %62 kadarı bunlardandır. Vücudun bakterilere karşı en önemli savunma aracıdır. Fagositoz denilen işlemle yani bakterileri sindirerek öldürürler. Bu hücreler yaşamları boyunca 5-20 adet bakteriyi fagosite ederler. Enfeksiyon durumunda sayıca artarlar.

2) Eozinofiller: Bunlar beyaz kan hücrelerinin %2 kadarını oluşturur. Vücutta parazit, antijen antikor kompleksini yok eder, alerjik reaksiyonlarda etkili olurlar.

3) Bazofiller: Yaklaşık %0,4 oranındaki beyaz kan hücreleri bunlardan meydana gelir. Bu hücrelerin işlevleri tam olarak bilinmemekle birlikte, alerjik reaksiyonlarda etkili oldukları düşünülür. İçeriklerinde serotonin, Heparin ve histamin bulunur.

Agranülositler

Bu beyaz kan hücreleri granül içermez ve 2 türde olur.

1) Monositler: Beyaz kan hücrelerinin %5,3 kadarını oluştururlar. Dolaşımda olan fagositler olan kan hücreleri en büyük olanlardır. Kanda 10-20 saat kalmakta, ardından dokulara geçerek makrofaj adını alarak, uzun zaman yaşarlar. Yaşamlarında 100 kadar bakteriyi fagosite ederler. Eskimiş, hasarlı ve ölü hücreleri yok ederler. Makrofaj halde akciğer, karaciğer, lenf düğümleri, dalak, cilt ve bağırsaklarda olurlar.

2) Lenfositler: Bunların %75 kadarı T-lenfositlerdir. Beyaz kan hücrelerinin yaklaşık %30 kadarını oluştururlar. Tek çekirdekleri olan hücrelerin 2 türü bulunmaktadır.

A) T-Lenfositler: Lenfositlerin %75 kadarı bunlardır. Hücresel bağışıklıktan sorumlu olurlar. Yaşamlarına kemik iliği kök hücrelerinden başlar, ardından sinüs bezinde olgunlaşırlar. Bu dönemde yüzeylerine çok sayıda reseptör yerleşmektedir. T-hücre yüzeylerinde yüzey immünglobulin yoktur. Bunların yerine antijenleri özgül şekilde tanıyan TCR yani T hücre reseptörü bulunmaktadır. T lenfositi sadece tek tip antijene TCR taşımaktadır. Antijen organizmaya girdiği zaman buna özgü reseptör taşıyan T lenfositleri bulmakta ve uyarmaktadır. Böylece T lenfositler başkalaşır ve antijene duyarlı olan T lenfositler meydana gelir. Bunlar immün sistemin oldukça önemli hücreleridir. Antikora doğrudan bağlı olmayan, hücrelerin yönettiği özgül immüniteyi oluşturur. Bunların çok sayıda türü vardır.

Yardımcı T hücreleri: Hücre zarı üzerinde CD4 denilen proteinleri bulunmaktadır. Bunların yardımcı ve uyarıcı etkisi bulunur. Diğer lenfositlerin işlevlerini arttırırlar. Sayıca azalırlarsa T ve B hücrelerin antijene yanıtı bozulur. Çeşitli sitokin salgılayarak diğer hücrelerin güçlenmesine artmasına yardımcı olurlar. Bunlar immün sistemin idarecisi gibidir. Yüzeylerinde olan CD4 molekülü de AIDS etkeni olan HIV virüsü için giriş kapısı konumundadır.

Sitotoksik T hücreleri (Katil T hücreleri): Bunlar CD8 yüzey molekülü taşımakta ve öldürücü rolleri bulunmaktadır. Vücutta parazit, virüs, bakteri gibi zararlı olabilecek organizmalara, hücrelere saldırıp öldürürler.

Bellek T hücreleri: Bunlar antijeni tanıyan, uzun ömürlü ve vücutta bağışıklık oluşturmuş olan hücrelerdir.

Baskılayıcı T hücreleri: Bunlar bağışıklık yanıtını dengeleyerek, aşırılığı önler.

B) B-Lenfositler: Kemik iliğinde olgunlaşan hücreler bağışıklıktan sorumlu olurlar. Kanda bulunan lenfositlerin %25 kadarı, dalakta olanların %50 kadarı B-lenfosittir. Uyarıldıklarında başkalaşıma uğrar ve plazma hücresi haline gelirler. Plazma hücresinin çoğalması mümkün değildir ve kısa ömürlü olurlar. Bir kısmı bellek hücre haline gelir. Bunlar uzun ömürlü olurlar. Antijenle karşılaştıklarında hızlı çoğalır ve güçlü antikor yanıtı verirler.
" } ] }