{ "title": "Gen Nedir", "image": "https://www.hucreler.gen.tr/images/gen-nedir-1671.jpg", "date": "19.01.2024 13:40:58", "author": "serhat tonbul", "article": [ { "article": "Gen nedir, Gen canlıların yapısal özelliklerini ve farklıklarını barındıran bölümdür. DNA zinciri üzerinde bulunan gen tüm karakteristik yapıları, fiziksel özellikleri ya da hastalıkları barındırmaktadır. Tıpkı şifreli bir kutu gibidir. Son zamanlarda birçok tıp alanında karşıma çıkan gen tedavisine yabancı değilizdir. Bu muhteşem yapı sayesinde kuşaklar arasındaki geçiş sağlanmaktadır. Önemli bir hastalığın tedavisine başlanırken aile geçmişi araştırılır. Hep bunlar genetik faktörler yüzündendir. Örneğin, kanser hastalığı taşıyan birinin, aile geçmişinde de bu hastalığın olma ihtimali çok yüksektir. Canlılar arasında geçen bu karakterlere ' kalıtsal karakterler'adı verilmektedir. Gen terimi ilk defa 1909 yılında Johannsen tarafından kalıtsal üniteleri tanımlamak için kullanılmıştır. Tabi o zamana kadar farklı isimlerle adlandırılmıştır. Canlı türlerindeki benzerlik ya da farklılıkları ortaya çıkaran en büyük etken gendir. Tabi ki genin dışında çevresel faktörlerde etken olmaktadır. Tüm bu kalıtsal bilgiye de 'genetik bilgi' adı verilir.

Gen nedir, yapısı nasıldır?

Gen yapısı üzerinde birçok araştırma yapılmıştır ve yapılmaya da devam etmektedir. Tüm bu araştırmalar sonucunda görülen genin kromozomlar üzerinde bir kolyenin boncukları gibi dizilmiş olduğudur. Bu muhteşem yapı sayesinde organizmanın yapısında bulunan proteinlerin ve hücre yapısının dölden döle aktarıldığı anlaşılmıştır. Genin DNA zincirinde bulunan yapılar içerisinde kalıtımla ilgili bölüm olduğu anlaşılmıştır. Genin yapısında ortalama 1500 nükleotit bulunmaktadır. Hücre bölünmesi meydana gelirken genetik materyal her iki hücrede de var olabilmek için kendini çoğaltma özelliğine sahiptir. Her gen, birçok genetik mesaj taşımaktadır ve bu duruma ırsi denmektedir. Bu cümle bu bölgeye gönderme yapmaktadır. Her karakteristik özellik en az iki gen ile belirlenmektedir. Gen bilimde her gen bir harf ile belirtilmektedir. Dominant yani baskın genler büyük harfle, resesif yani çekinik genler ise aynı harflerin küçükleri ile ifade edilmektedir. Dominant genler daha karakteristik özelliklerin gelecek kuşaklara taşınmasına neden olmaktadır. Bir başka deyişle, görünüş olarak kendini ortaya çıkaran gene dominant gen, etkisi gizli ancak diğer döllere aktarılmaya devam eden gene ise çekinik (Resesif) gen denir.

Gen çiftleri homolog kromozomların karşılıklı yerlerinde yer almaktadır. Aynı karakterler üzerinde aynı istikamette etki gösteren genlere \"identik genler\" denir. AA ve aa identik genlerdir. Yine aynı karakterler üzerinde zıt yönlü etki gösterenlere ise \"alel genler\" denir. Mesela B geni b'nin aleli olmaktadır. Gerek aynı yönde gerekse zıt yönde etki gösteren gen çiftlerine alel adı verilmektedir. Gen çiftinde yani alelde, her iki gende aynı yapıda ise organizmanın genotipi homozigot, değilse heterozigot olarak geçer. Örneğin, AA gen çifti homozigot, Aa veya Bb alel ise heterozigot genotipi ifade etmektedir. Alel gendeki bulunan iki geninde özellikleri aynı zamanda organizmada ortaya çıkmayabilir. Genellikle bir tanesinin özelliği canlıda aktif olur. Bu gene baskın (Dominant) gen denir. Daha çok dominant genler aracılığı ile geçen özellikler, her nesilde kendini gösterir. Resesif karakterler ise her nesilde görülmezler. Çünkü dominant genle birlikte yer alan çekinik gen, geride kalır ve fenotipte ortaya çıkamaz. Resesif genler kişide homozigot forma geçince (Alelde her iki genin aynı olması) kendilerini belli etmektedirler. Bu sebepten ötürü resesif bir genle iletilen bir rahatsızlık ya da özellik, uzun nesiller boyunca gizli kalabilmektedir.
" } ] }