{ "title": "Kırmızı Kan Hücreleri", "image": "https://www.hucreler.gen.tr/images/kirmizi-kan-hucreleri.jpg", "date": "19.01.2024 19:06:55", "author": "Selen Karadeniz", "article": [ { "article": "
Kırmızı kan hücreleri, kan miktarının ortalama %40-45 kadarını, kandaki şekilli elemanların %99 kadarını oluşturmaktadır. Renkleri parlak kırmızı olduğundan bu isimle anılırlar. Her iki kenarı içbükey olan şeklinde olan bir disk gibidir. Çapları ise 6-8 nanomikron kadardır. Çekirdekleri olmayan kırmızı kan hücrelerinin yani alyuvarların erkeklerde bir milimetreküp kandaki miktarı 5100.000-5800.00 kadar, kadınlarda da 4300.00-5200.000 kadardır. Bu miktarlar yaşa, cinsiyete ve bulunulan ortamın yüksekliğine göre değişim gösterir.

Böbrekler tarafından salgılanan eritropoietin denilen hormon kırmızı kan hücrelerinin üretimini kontrol eder. Hücrelerin üretimi kemik iliğinde başlar, 7 günde olgunlaşarak kana salınır. Çoğu hücrelerin aksine çekirdekleri bulunmamaktadır. Bu yüzden esnek bir yapıda olurlar. Böylece vücutta kan damarları aracılığıyla her alana kolay bir şekilde ulaşırlar. Ancak bu hücrelerin ömrünü sınırlamış olur. Kırmızı kan hücrelerinin ömrü yaklaşık 120 gün kadardır. Zaman içinde hücrelerin zarı zedelenmekte, genellikle dalak, karaciğer, kemik iliğinden geçiş sırasında zar yırtılmakta ve parçalanmaktadır. Bu alanlarda makrofajlar sayesinde fagosite edilmekte ve hemoglobin açığa çıkmaktadır. Hemoglobinlerden demiri makrofajlar ayırarak kana verir. Demir ise kanda transferrine bağlanmaktadır. Kalan hemoglobin billuribune çevrilerek kana geçer ve karaciğerden safraya atılmaktadır.

Kırmızı kan hücrelerinin üretimi nasıl yapılır?

Anne karnında bulunan fetusun ilk haftalarında alyuvarlar vitellüs kesesinde, ikinci trimesterde dalak, karaciğer ve lenf düğümlerinde, doğumun öncesindeki ayda ve hemen sonrasında kemik iliğinde üretilir. Kemik iliğinde kişinin 5 yaşına kadar bütün kemiklerde, 20 yaşına kadar omurgada, göğüs kemiğinde, kaburga ve kalça kemiğinde yani vücuttaki yassı kemiklerde üretilir. Bu yaşlardan itibaren tibia ve humuerusta proksimal kısım dışında uzun kemiklerdeki ilikler yağlanır ve kırmızı kan hücresi üretimi durur. Yaş ilerledikçe bu kemiklerde olan üretimde azalır.

Dolaşımda olan bütün hücreler kemik iliğinde bulunan hemopoietik kök hücrelerdeki bölünmeyle oluşur. Kırmızı kan hücreleri de ilk olarak kemik iliğinde bölünmüş hücrelerden meydana gelen retikülosit şeklinde dolaşıma katılırlar. Bunlar 1-2 günde eritrosit haline gelir.

Vücutta bulunan dokularda oksijenlenme azaldığında alyuvar yapımı yükselir. Alyuvarların üretimini uyarıcı asıl etken, %90 böbreklerde, kalan kısmı karaciğerde üretilen eritropoetin hormonudur. Oksijenin dokularda azalmasıyla bu hormon seviyesi yükselmekte ve alyuvar üretimi uyarılmaktadır. Fakat 5 günde yeni alyuvarlar dolaşıma çıkar.

Alyuvar oluşmasında DNA sentezinde gerekli olan folik asit ile B12 vitamini büyük önem taşımaktadır. Bunlar eksik olduğunda DNA sentezi azalmakta, olgunlaşma ve bölünme yetersiz olmaktadır. Normalden büyük makrosit denen, dayanıksız hücre zarı olan, geniş, düzensiz ve oval şeklinde olan alyuvarlar meydana gelir.

Kırmızı kan hücreleri akciğerlerden alınan oksijeni vücudun başka alanlarına, soluk vererek alınan karbondioksiti ise akciğere taşıyan hemoglobin denen özel bir protein içerir. Yaklaşık olarak kırmızı kan hücrelerinin %90 kadarı hemoglobinden oluşur. Vücuttaki bütün kandaki hemoglobin kadınlarda 14 gram/dl, erkeklerde de 10 gram/dl kadardır. Kırmızı kan hücresinin birinde yaklaşık 270-300 milyon hemoglobin olur. Kana rengini verende hemoglobinin rengidir. Alt tipleri olan hemoglobinin yetişkinlerde görüleni en çok hemoglobin A'dır. Vücuttaki toplam 4-5 gram demirin %65 kadarı hemoglobinde olur.

Kırmızı kan hücrelerinin kandaki yüzde oranı hematokrit denilen ölçüm yöntemiyle belirlenmektedir. Erkeklerdeki oranı %40-45, kadınlardaki oranı da %35-45 kadardır. Kırmızı kan hücrelerinde sayıca azalma olursa anemi rahatsızlığı ortaya çıkar.
" } ] }