Yağ hücreleri, vücutta bulunmakta olan yağın depolanmasını sağlamaktadır. Yağ hücreleri vücutta bulunan yağın depolanmasının yanı sıra vücutta salgılanan bazı zehirli kimyasal maddelerin oluşturulmasını da sağlamaktadır. Vücut içerisinde sürekli olarak diğer yağ hücreleri ile etkileşim içerisinde olmakta ve herhangi bir yağ hücresiyle birleşmesi bile aşırı derecede büyüme göstermekte ve bu sayede vücutta olumsuzluklar oluşturmaktadır. Genellikle bu oluşumun gerçekleşmesi zayıf olan kişilerin kanında bulunan yağ hücrelerinin dağılarak diğer yağ hücreleri ile birleşmesi ile daha büyük yağ hücrelerine dönüşebilmektedir. Bu oluşuma bağlı olarak oluşan yağ hücresi içerisinde bir damla sıvı yağ hücresi meydana gelir ve kişinin vücudunda fonksiyon göstermekte olan hayati fonksiyonların etkisini azaltır ve bu hususta bunları bir tarafa iterek daha az yaşam alanı oluşturur.

Yağ hücreleri genellikle kişilerin vücudunda sürekli olarak yenilenen ve diğer yağ hücreleri ile birleşerek daha büyük yağ kütleleri oluşturmakta olan hücreler arasında olmaktadır. Yağ hücreleri içerisinde sıvı madde salgılanmasına bağlı olarak kana karışacak olan ve kanın olumsuz etkilenmesini sağlayacak olan kimyasal maddeler oluşturur. Yağ kütlelerinin bu özelliği sayesinde birçok kimyasal maddenin salgılanması gerçekleşir ve bu bağlamda yağ hücrelerini kimyasal madde üretmekte olan fabrikalara benzetme yapabiliriz. Kişilerde oluşmakta olan acıkma hissi ile vücudun besin alışverişini sağladığı fonksiyonları ile ön safhaya çıkan leptin maddesi ve adiponektin maddesiyağ hücreleri arasında en önde gelen hücre oluşumlarından sayılabilmektedir. Yağ hücrelerinin oluşumları ile meydana gelmekte olan leptin maddesi direkt olarak beynin etkilenmesini sağlamaktadır. Bu sayede salgılanan madde ile beynin düzenlenmesi sağlanır ve ayriyeten beyin hücrelerinin daha sağlam olmasına olanak sağlamaktadır. Yağ hücreleri oluşumu sonrasında meydana gelen adiponektin maddenin oluşması ise kas dokularına, vücutta bulunmakta olan damarlara ve karaciğere etkileri bulunmaktadır.

Yağ hücreleri oluşumları itibari ile insanların vücutlarında sürekli olarak hareket halinde olunması ile enerji açığının meydana gelmesi ile devreye girerek yağ hücrelerinin depolamış olduğu yağ asitlerinin kana karışmasını sağlar ve bu sayede kana karışan yağ asitlerinin enerji açığı ortaya çıkan dokulara ulaşması sağlanır. Yağ hücreleri kana karışması ile salgılamış oldukları yağ asitlerini yeterli derecede kana bırakmak zorundadır. Aksi taktirde kana aşırı derecede yağ asidinin karışması ile vücutta bulunmakta olan ve bu asidin taşınmış olduğu damarlar olumsuz olarak etkilenecektir ve yüksek düzeyde zarar görecektir. Yağ hücreleri çocukluk döneminde arttığı vakit çocuklarda şişmanlık oluşumu kendini göstermektedir. Bu oluşumla birlikte çocuklarda obezite oluşumu da meydana gelir. Yağ hücrelerinin erişkin olan kişilerde artması söz konusu olmaz fakat oluşan yağ hücrelerinin hacmi artar ve bu sayede kişilerin vücutlarında aşırı derecede yağ depolanması gerçekleşir. Yağ hücreleri, metabolizmanın düzenlenmesinde önemli rol oyar, yağ hücreleri vücudun dirençli olmasını sağlar yani vücutta bağışıklık sisteminin güçlü olmasını sağlar. Bu görevlerin yerine getirilmesinde yağ hücrelerinin olumlu etkisi olmaktadır. Yağ hücreleri son yıllarda yapılmakta olan araştırmalara göre yağ hücrelerinin salgı bezi gibi çalıştığının ve vücutta birçok türden hormonun salgılandığı kanısına ulaşılmıştır.